1986 - 1991 senelerinde kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığım ÖRALAY BOKS İHTİSAS SPOR KULÜBÜ DERNEĞİ adı altında yapılan boks çalışmalarından bir kısım vatan evlatlarımızın sokaktan kurtarılıp faydalı çalışmalara yönlendirilmesini, bir miktar çocuğumuzun fiziken ve beynen sağlam yetişmesine katkıda bulunmayı, boks branşı vasıtasıyla Türk sporuna katkıda bulunmayı, bir kısım sporcularımıza şirketlerim bünyesinde iş vererek ekonomilerine katkıda bulunmayı bir kısmına meslek edindirmeyi, bir kısmının eğitimlerini tamamlamalarına destek olabilmeyi, olabildiğince çok çocuğumuzu topluma kazandırmayı, böylelikle bir birey olarak topluma hizmet yoluyla ülkemin kalkınmasına katkıda bulunabilmeyi hedeflemiş idim.

Arada bazı hainler ve kendini bilmezler çıkmış olsa bile, yukarıda saymığım hedeflerime çok büyük ölçüde ulaştım. 82 si lisanslı olmak üzere ülkeme yüzlerce sporcu kazandırırken hiçbir kurum kuruluş ve kişilerden bir delikli kuruş dahi destek almadığım gibi, kulüp için yaptığım hiçbir masrafıda maliye açısından giderime işleyemedim.

Dünya boks tarihine adını altın harflerle kazıtan büyük hoca EMRULLAH SULTAN baş danışmanımız idi. Aslen mesleği kimyagerlik olan bu hocamızın Fransa'da polislik yapmaktan, Küba'lıların hiç kimseye bir tek madalya dahi kaptırmadığı dönemlerde Rus Milli Takımını yetiştirip Küba'lıların madalyalarının yarısına ortak ettirmeye kadar geniş yelpazede çok renkli ve maceralı bir yaşamı olmuştur. Seyfi Tatar ağabeymi 24 yaşında ele alıp, o güne değin geldiği noktayı resetleyip yepyeni bir sporcu yaratmıştır. 1910 doğumlu Kazan Tatar Türk'lerinden olan bu büyük hocanın kıymetini ne yazuk ki bizim Türk Milli Takımı bilememiştir. Ben, şu ahir ömrümde, sevgili Emrullah hocamın eşi Naciye Sultan kadar saygıdeğer ve hanımefendi bayan çok az tanıdım. Üzgünüm ki kendilerinin 1990 ların ortasında Amerika'ya çocuklarının yanlarına göçlerinden sonra irtibatım koptu. Eğer hayatta iseler selamet, eğer öldü iseler Allah'tan gani gani rahmet dilerim.

Baş antrenörümüz Seyfi Tatar, Naim Süleymanoğlu'ndan önce ülkemizin dünyaya açılan en önemli penceresi idi. Kendisi yanlızca ülkemizin değil, dünyanın en teknik boksörlerinin arasında üst sıralarda yer alır. O'nu anlatmak ancak adına oluşturulabilecek bir site ile mümkün olabilir.

Diğer antrenörümüz Sefa Nar ise Milli boksörlerimizden ve Milli boks antrenörlerimizden olup, halen boks sporu dünyasında aktif roller üstlenmektedir.

Kulübümüzden yetişen sprocularımızın bir kısmı, ben kulübü kapattıktan sonrada boks yaşamlarını sürdürmüş, 1986 - 18/01/2010 tarihleri arasında boks federasyonu başkanlığı yapan Caner Doğaneli'nin ülkemiz boksuna kazandırdığı büyük zafer ve başarıların baş aktörlerinden olmuşlardır.

Bu kulüpten kaynaklı olarak aldığım en büyük haz ise, Milli Boksörlerimizden Hidayet Aydoğmuş'un 1990 senesinde, bizim kulüpten ayrılmış olmasına rağmen, çat kapı odama girerek, Uluslararası Şampiyonda kazadığı ALTIN KEMER i masama bırakışı ve "Abi, bu kemeri senin sayende kazandım." diyerek gösterdiği tevazu olmuştur.

Elbette ülkemiz sporu, amator sporları, özellikle boks sporu üzerine konuşacak, anlatacak çok şeyim var ama onların yeri burası değil